Tekirdağ'da araştırma için beslenen arı kovanlarını tahrip edenlerin yakalanması için çalışma başlatıldı
Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necati Muz:
- "Bu proje tamamen milli üretime, yerli üretime ağırlık verip yurt dışından yapılan ithalatın önünü kesmeyi amaçlamaktaydı"
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) tarafından bilimsel çalışmaların yürütüldüğü proje dahilindeki arı kovanlarının tahrip edilmesine ilişkin jandarma ve Şarköy İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri bölgede inceleme yaptı.
NKÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necati Muz tarafından 2016 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı desteğiyle başlatılan proje kapsamında doğada, ziraatten uzak Uçmakdere mevkisinde 200 kovanda arı yetiştirilmeye başlandı.
İlaç yapımında kullanılacak arı ürünlerinin üretilmesi için 6 yıldır sürdürülen proje kapsamındaki hastalığa dayanıklı arıların bulunduğu kovanlar tahrip edildi.
Muz'un şikayetçi olması üzerine jandarma, söz konusu tahribatı gerçekleştiren kişi ya da kişilerin yakalanması için çalışma başlattı.
Projenin yürütüldüğü araziye gelen ekipler kovanlarda ve bölgede inceleme yaparak Muz'dan bilgi aldı.
Prof. Dr. Muz, gazetecilere yaptığı açıklamada, projenin yürütüldüğü arazinin tel örgü ile çevrilmiş olduğunu söyledi.
Arıların en üstün arılardan seçilip proje kapsamında kendilerine hibe edildiğini ifade eden Muz, "Bu projedeki amacımız, kimyasal ilaç üretiminde kullanılan maddelerin ithalatına son vermek, azaltmak ve stratejik önem taşıyan arıcılık konusunda Türkiye’nin sahip olduğu dünya ikinciliğini daha da yukarıya taşımak." dedi.
Prof. Dr. Muz, "Projemizde esas amaçladığımız şey, insan sağlığında apiterapide kullanılan ürünlerin kalıntısız ve daha sağlıklı üretilmesi için arı ürünlerinin de kalıntısız üretilmesiydi." ifadelerini kullandı.
Çalışmada yürütülen alanda 200 kovanın kullanılamaz hale getirildiğini aktaran Muz, "Yaklaşık 4 milyon arı telef edilerek, hastalıklara dayanıklı üstün arı ırkları da çalındı." dedi.
Muz, proje süresince hastalıklardan ari arı kolonileri oluşturduklarını belirtti.
Genetik olarak üstün ırklarda arılar elde ettiklerinin altını çizen Muz, şunları kaydetti:
"Bu arıların özelliği uysal olması ve yüksek miktarda bal üretmesidir. Projede yer alan arılığa bundan birkaç gün önce geldiğimizde arı kovanlarının kapaklarının açıldığını, içerisindeki peteklerin yerlere döküldüğünü, ilaç denemesinde kullandığımız ilaç deneme poşetlerinin tamamının toplanarak çalındığını gördük. Yüksek protein içerikli örneklerin çalındığını, yüksek bal verimine sahip seleksiyon yapmaya çalıştığımız arı kolonilerinin ana arılarının çalındığını tespit ettik. Tamamen genetik ve bilgi içerikli proje hırsızlığı şeklinde meydana gelmiş bir olaydır."
- "Proje ithalatın önünü kesmeyi amaçlıyordu"
Projeyi 2023 yılında lanse etmeyi planladıklarını aktaran Prof. Dr. Muz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu proje tamamen milli üretime, yerli üretime ağırlık verip yurt dışından yapılan ithalatın önünü kesmeyi amaçlamaktaydı. Jandarma bugün parmak izi ve buna benzer bazı kriminolojik örnekler aldı. Yerinde tespitlerde bulundular. Çevrede arı kovanlarından örnekler aldılar. Biz bu projenin bu hale sokulmasından kesinlikle herhangi bir ümitsizlik içerisinde değiliz. Yılmayacağız, vazgeçemeyeceğiz, bizi vazgeçiremeyecekler. Bütün hırsımızla kaldığımız yerden devam edeceğiz, amaçlarını başaramayacaklar. Bu projeyi Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına tamamlayarak Tarım Bakanlığımıza patentini hediye ederek ürünlerin üretilip hem tüketicilerimize hem arıcılarımıza dağıtılmasını sağlayacağız."
Bu haber 3221 defa okunmuştur.