Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı 650 yıllık geçmişe sahip kırsal Karaoğlan Mahallesi'nde yetiştirilen yerli ırk manda ile ülke hayvancılığına katkı sağlanıyor
- Muhtar Ergün Kısa:
- "Bizim mandanın ırkı Anadolu mandası. Yerli yani ithal değil. Bunu korumaya çalışıyoruz. Nesli tüketmemeye uğraşıyoruz"
Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı kırsal Karaoğlan Mahallesi'nde manda yetiştiriciliği kuşaktan kuşağa aktarılıyor.
Kirmasti Çayı'nın Uluabat Gölü'ne döküldüğü havzada bulunan 650 yıllık geçmişe sahip mahallede yüzyıllardır manda yetiştiriliyor.
Meralarda beslenen mandaların günlük sağılanları Kirmastı Çayı bölgesinde kayıkla gezen çobanlar tarafından gözetlenerek korunuyor.
Erkek ve büyüme aşamasındaki mandalar ise göl tarafındaki merada ilkbahardan sonbahara kadar hiç ahırlara getirilmeden çobanlar tarafından otlatılıyor.
Besin içeriği ve kalitesiyle rağbet gören manda eti ve sütü Karaoğlan Mahallesi'nden yurdun dört bir yanına gönderiliyor. Mahalle halkı önceki yıllara göre azalan manda yetiştiriciliğini gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.
Muhtar Ergün Kısa, AA muhabirine, mahallelerinde asırlardır manda yetiştirildiğini anlattı.
Kısa, 400 haneli Karaoğlan'ın eskiden yüzde 80'inde manda olduğunu belirterek, "Şu an 25 hanede var. Bunu biz çoğaltma amacındayız. Köyümüzde 1700 manda var. Bundan 10 sene önce 5-6 bin civarı vardı. Gittikçe nesli tükeniyor. Biz bunun sayısını artırmak için tüm gücümüzle gayret ediyoruz. Devletimizden de desteklerini bekliyoruz." diye konuştu.
Bölgede yerli ırk "Anadolu mandası" yetiştirdiklerini dile getiren Kısa, mandaların 4 yılda erişkin hale geldiklerini söyledi.
Kısa, "Buna ömürle sabır lazım. Bunu herkes yapamaz. Bunun faydaları çok. Sütü, yoğurdu, peyniri, kaymağı. Bir de bunun sütünden ilaç yapılıyor, astım hastalarına." dedi.
- "Bunu korumaya çalışıyoruz"
Muhtar Kısa, merada ve çay kenarında yayılan mandaları çobanlarla koruduklarını ifade ederek, şunları aktardı:
"Yüzde yüz doğal besleniyorlar, yem vermeyiz. Yem vermeden bu meralarımızdan faydalanıyoruz. Mandaları kayıkla takip ediyoruz. Çobanlarımız var başında. Hepsinde birer kayık var. Bizim mandanın ırkı Anadolu mandası. Yerli, yani ithal değil. Bunu korumaya çalışıyoruz. Nesli tüketmemeye uğraşıyoruz."
Kısa, sazlık bölgede zaman zaman yangın çıktığını, bundan mandaların olumsuz etkilendiğini sözlerine ekledi.
Mahalle sakinlerinden 71 yaşındaki Mehmet Aydın da manda yetiştiriciliğinin atalarından miras kaldığını belirtti.
Aydın, gelecek nesle bunu aktarmak istediklerini anlatarak, "Mandaların süt veren kısmı yazın eve gelip sağılır. Vermeyenler ise kar yağana kadar merada kalır. Yavrular doğduğu zaman çoban tarafından sahibine bilgi veriliyor. Etine, sütüne çok ilgi var. Satmaya yetiştiremiyoruz zaten. Hastalıklara da iyi geldiği söyleniyor." ifadelerini kullandı.
Bu haber 1364 defa okunmuştur.