Tweet |
Medipol Sağlık Grubu'ndan Klinik Psikoloğu Kübra Ekşi Yıldız, öfke nöbetlerinin patolojik bir boyuta ulaşması durumunda profesyonel destek alınması gerektiğini bildirdi.
Gruptan yapılan açıklamaya göre, çocuklarda öfke nöbetleri, özellikle 1,5-3 yaş arasında sıkça karşılaşılan bir durum. Doğru yaklaşımlar, tutarlı ebeveyn tutumlarıyla öfke nöbetlerinin yönetilebilmesi mümkün olabiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medipol Sağlık Grubu Klinik Psikoloğu Kübra Ekşi Yıldız, nöbetlerin en sık görüldüğü dönemin 1,5-3 yaş arası olduğunu aktararak, "Yürümeye başlayan bebek özerkliğinin ilk adımını atarken, kendisini dünyanın merkezinde görmekte, en küçük bir engellenmede büyük hayal kırıklığı yaşamaktadır. Güçlü bir sahiplenme duygusu içindedir. Her şey onun zanneder, eşyalarını paylaşmak istemez. Yarım yamalak konuşmakta, duygularını kelimelere tam olarak dökememektedir. Tüm bu sebepler duygularını kontrol edemeyen çocuğun kızgınlığının bir anda öfke nöbetine dönmesine sebep olur." ifadelerini kullandı.
Yıldız, çocukların bu dönemde yaşadıkları bağımsızlık arayışının öfke nöbetlerine yol açabildiğini ve öfke nöbetlerinin patolojik bir boyuta ulaşması durumunda profesyonel destek alınması gerektiğini belirtti.
Bu dönemde çocukların, ilk defa kendisini yetişkinlerden ayrı bir varlık olarak görmeye başladığına dikkati çeken Yıldız, bağımsızlığa giden uzun yolun bir adım öncesi olan bu dönemde yaşanan davranışların, çocuğun bağlanma ve bağımsızlaşma arasında yaşadığı bocalamanın getirdiği içsel çatışmanın dışa vurumu olduğunu aktardı.
- "Çocuğunuz sizi test ediyor"
Yıldız, çocukların bu davranışlarının duygusal gelişimlerinin bir sonucu olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Çocuk ne kadar bağımsız olduğunu öğrenmeye çalışırken sizi imtihan edecektir. Her şeye hayır demeye başlar, bundan zevk alır ve kendi istediği şeylere bile 'hayır' diyebilir. Bu dönemdeki çocuğun amacı sizi kızdırmak ya da çileden çıkarmak değildir. Niyeti koyduğunuz kuralların veya istemediğiniz davranışların ne kadar önemli olduğunu test etmektir. Unutmamanız gereken bu durumun ve çocuğunuzun gösterdiği bu davranışların, duygusal gelişiminin bir sonucu olduğudur. Okul öncesi dönem dediğimiz 3-5 yaş arasında kızgınlık kolayca öfkeye dönüşebilir ve çocuğunuz saldırgan tavırlar sergileyebilir. Kendini ifade etmekte yaşadığı güçlük, farklı düşüncelerin olabileceğini anlamakta zorluk, paylaşmayı henüz öğrenmemiş olma bu dönemki öfke nöbetlerinin temel sebebidir."
Çocuğun öfke nöbetlerinin şiddete dönmesi durumunda destek alınması gerektiğini vurgulayan Yıldız, insanlara vurma, itme, ısırma, eşyaları kırıp dökme, parçalama şeklinde zarar verme, hakaret ve küfür gibi kötü sözler söyleme, saçını yolma, elbiselerini yırtma, yüzünü yırtma gibi kendine zarar verecek davranışların "öfkenin patolojik dışa vurumu" olduğu bilgisini paylaştı.
- "Anne babalar iyi rol model olmalı"
Yıldız, çocukların duygu yönetimlerini anne babadan aldığını belirterek, şu önerilerde bulundu:
"Aile içinde anne baba çatışması yaşanıyorsa, ebeveyn tutumlarında tutarsızlık varsa, çocuk ihmal ediliyorsa öfke kontrol sorunu yaşaması sürpriz olmayacaktır. Bu sebeple iyi rol model olmalı, iletişiminize dikkat etmeli, duygularınızı iyi yönetebilmelisiniz. Yapılan araştırmalarla günde ortalama 2 saat televizyon izleyen çocuğun zihin arşivinde negatif tutumları depoladığı gözlemlenmiştir. Bu yüzden çocuğunuzun ne izlediğini takip etmelisiniz. Enerjisini rahatlıkla boşaltabileceği spor dallarına ve aktivitelere yönlendirmelisiniz. Kazanç ve kaybın kardeş olduğunu her fırsatta dile getirmelisiniz."