Son günlerde İnegöl’ün sokaklarını adımlarken buram buram yayılan bir koku var. Yaz sıcaklarının da etkisiyle, çöp kutuları ve çöp toplama araçlarından yayılan bu ağır koku, şehrin birçok mahallesinde kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Vatandaşlar, uzun süredir bu kokuya maruz kalmaktan rahatsız. Her ne kadar sorunun çözümü için yetkililere başvurulmuş olsa da, ortada hâlâ kalıcı bir çözüm yok.

Her gün yüzlerce ton çöp, İnegöl’ün sokaklarından toplanıyor. Bu, elbette modern bir şehrin kaçınılmaz gerçeği. Ancak çöp kutularının bu kadar kötü kokması, temizlik konusundaki bazı eksikliklere işaret ediyor. Normal şartlarda çöp toplama işlemi, sadece atıkları toplamakla kalmamalı; aynı zamanda araçlar ve çöp kutuları düzenli olarak temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Ancak, İnegöl’de yaşanan tablo tam tersi bir durumu gösteriyor. Çöp araçları hem toplama sırasında hem de bekleme anlarında koku yayarken, çöp kutuları da bakımsız ve hijyenik olmaktan uzak bir halde.

Şunu unutmamak gerekir: Kötü kokular sadece rahatsızlık vermekle kalmaz, aynı zamanda halk sağlığı için de ciddi riskler taşır. Çöp kutularında biriken bakteriler, sineklerin ve diğer haşerelerin çoğalmasına sebep olurken, hastalıkların yayılmasına da zemin hazırlar. Bu durum, basit bir koku sorunundan öte, şehrin sağlığına doğrudan etki eden bir meseleye dönüşebilir.

Peki, çözüm nedir? İlk adım, çöp toplama araçları ve çöp kutularının düzenli olarak dezenfekte edilmesidir. Haftalık ya da belirli periyotlarla bu işlem yapıldığında, kötü kokuların büyük ölçüde önüne geçilebilir. İkinci olarak, çöplerin toplama süresi kısaltılmalı ve çöp kutuları asla uzun süre dolu bekletilmemelidir. Üçüncüsü, vatandaşların da bu konuda bilinçlendirilmesi önemlidir. Çöplerin doğru saatlerde çıkarılması ve kutuların kapalı tutulması, kötü kokuların yayılmasını önlemek adına atılacak basit ama etkili adımlardan biridir.

Sonuç olarak, İnegöl gibi hızla büyüyen bir şehrin, modern çözümlerle bu tip sorunların üstesinden gelmesi gerekiyor. Vatandaşların yaşam kalitesini düşüren bu tür sorunlar, basit önlemler ve etkili planlamalarla çözülebilir. Umarız ki yetkililer, halkın sesine kulak verir ve kısa sürede bu koku kabusunu sona erdirir. Şehri kokusuz, temiz ve yaşanabilir bir hale getirmek, hepimizin ortak hedefi olmalı.

Metin Karduz